1 - 1998 tarihli Kent Ozanları albümü,
2 - 2002 tarihli Gitarın Asi Çocukları albümü.
Aralarında dört senelik bir fark var. Yılları göz önünde bulundurduğumuz zaman, o dönemlerde Türkiye'deki müzik anlayışını kısaca yorumlamak gerek. Müzik sektörü neydi, ne değildi şeklinde düşünmek gerek. O dönemlerde; pop, ama günümüz pop müziği değil, arabesk ve fantazi müzik katıştırılmış pop müzik, ana akımın zehir gibi pazarladığı bir türdü. Aslında şimdiki pop müzik ile kıyasladığımız zaman daha iyi denilebiliyor o dönemin bazı kaliteli pop müzikleri için. Ama yine de bütün ülkeyi kasıp kavuran bir furya, pop-fantazi-arabesk furyası, sektörü elinde tutmaktaydı.
Bu tarzın dışında olanlar, sayısı çok fazla olmayan müzik kanallarında zaten gösterilmiyordu genelde. Ki o müzik kanalları da, müzik şirketleri gibi tekel olma yapısını kendi istediği gibi kuruyordu. Böyle olunca da gerçekten tek tip olanların dışında kalan eserlere ulaşmak zor oluyordu. Çünkü her yerde size sunulan sadece tek tip müzikti.
Bazı farklı tarzdaki popüler sanatçılar bu pop-fantazi-arabesk duvarından sıyrılıp öne çıkmayı başarabiliyordu. Onlara da popüler oldukları için, ana akım yer vermek zorunda kalıyordu. Yoksa biliniyordu ki, tarzları hiç de istenmiyordu. Ama nedense bu tek tip TV kanallarında farklı bir tarzda müzik olduğunda, müzik listelerinde hep daha ön sıralarda yer alıyordu. İnsanların buna ihtiyacı vardı çünkü. Ama ana akım şimdi olduğu gibi hiçbir zaman farklı olana göz açtırmadı. Alternatif arayışına giren insanların dışındakiler, ana akımın sunduğu tek tip müziğe mahkum olmak durumunda kaldı. Onlara sunulan ve dinledikleri müzikler dışında başka türlerin varlığından habersiz yaşadı. Şöyle diyeyim; o dönemde kendisini bu müziklerin kollarına bırakanlar, ana akımın onlara taktığı at gözlüğünü kabul etmiş oldular.
Şöyle bir gerçek de var ki, bu insanlar alternatif arayışına çıkmış olsalar bile belki de bulamayacaklardı. Çünkü çok zordu. Nerden bulacaklarını bilemezlerdi ki... Bunun için masraftan da kaçınmamaları gerekiyordu. Ülkenin kaderidir ki, yoksulluklar, acının müziği derken zaten sistem bir şekilde işler durumdaydı. Elbette alternatif arayışı, internetin kullanılmadığı bir dönemde çok fazla ileri gidemezdi. Bugün ileri yaşta olup (23 - 32 civarları), halen tek tip olan ve günümzde ana akımın pazarladığı tür olan elektro-pop müziklerini dinleyenler, geçmişte pop-fantazi-arabesk dinleyenlerden başkaları değildir.
O dönemlerin alternatif sanatçıları da zor durumlardan geçti. Birçok kaliteli yerli gruplar dağıldı, sanatçılar kaderine terk edildi. Günümüzde kimileri yeniden boy göstermeye başladı, ama kimileri de öylece tarihin karanlık yerlerinde kaldı. Elbette ülkemiz için rock tarzı, döneme göre kıyasladığımızda alternatif olandı, en basit örnek olarak. Rock tarzını başarılı bir şekilde taşıyanlar, aslında alternatif yolun açık kalmasını sağladı. Bu elbette öne çıkan isimler içindi. Diğer geride kalan isimler; hayatlarını, canlı performanslarla geçirmek ve ne kadar kaliteli olsalar da kendilerini duyuramadan hayatlarını sürdürmek durumunda kaldı. Ama elbette henüz rövanşı almamışlardı ve sadece bekliyorlardı. Bu durum kemik bir kitlenin de oluşmasını sağlıyordu.
Artık internet ile farklı olana, alternatif olana ulaşmak daha kolay. Ana akım medya halen birilerini ele geçirmeye çalışsa da eskisi kadar etkili değildir. Çünkü insanlar her yerde alternatif olanı az çok görüyor. Tabi bu dikkatli olanlar ve içinde olumlu bir ışık olanlar için geçerlidir. Yoksa elbette günümüz ana akım müziği elektro ve elektro-pop gibi "dım tıs"lardan daha ileri gitmemektedir.
Bu yine uzattığım açıklamadan sonra gelelim şu iki albüme. Bu albümleri, uç örnek oldukları için seçtim. Yoksa o dönemlerde yayınlanan alternatif olan albümler de var. Ama bu albümler halen yüksek dozda güncel oldukları için daha farklıdır. Çünkü albümler farklı sanatçılardan oluşan bir seçkidir. O dönemlerin alternatif olabilecek isimlerinin, ki öyleler, bir araya gelerek eserlerini oluşturduğu bu albümler önemlidir.

1998 tarihli, önemli plak şirketi hatta dönemin alternatiflere en çok önem veren tek ve güçlü plak şirketi Ada Müzik tarafından çıkan "Kent Ozanları" albümündeki parçalar ciddi derecede önemlidir.
Bugün bile halen taviz vermeden, değerini bir an olsun kaybetmeyen, varlığını sürdüren, kimisi için efsane denen bu önemli isimler, o dönemin en parlak işlerinden birine imza atmışlardır. Feridun Hürel'den Mehmet Güreli'ye, Vedat Sakman'dan Taner Öngür'e, Cenk Taner'den Tibet Ağırtan'a, Teoman'dan Nejat Yavaşoğulları'a ve daha fazlasına yer vardı bu albümde. Halen dinlenesidir.
Diğer albüm ise kaliteli rock müzik hakkında uğraş veren Akın Ok öncülüğünde "Gitarın Asi Çocukları" adıyla çıkmıştır. Bu albüm, "Kent Ozanları"na göre elektro gitar sesini daha çok duyduğumuz rock tarzını barındırıyordu ama, elbette içinde yine çok önemli eserler vardı. İki albümde de yer alan isimlerin çoğu, o dönemde kendince kitlesi olan, çoğu bağımsız olarak ayakta durmaya çalışan, daha geçmişte değerli işler yapmış değerli isimlerdi.
İki albümde de yer alan Taner Öngür, Nejat Yavaşoğulları'nın yanında, isimlerini ilk kez bu albümle öne çıkaranlar da vardı. Armağan Sönmez'in yer aldığı eserin de albümde ayrıca önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum.
İşte ülkedeki müzik, her zaman ana akımın pazarlama girişimleriyle insanlara sunuldu. İnsanlar kollarını ana akıma bıraktı.