Her yazının başında yazdığım uzun zamandır yazmıyordum da şu oldu bu oldu ve karar verdim gibi aynı şeyi yazmadan başlayayım. Bu şekilde başlayayım da aslında aynı şeyi farklı yoldan demiş olayım tabii.
Hızlıca konuya geçersem, hem bir şeyler yazmak için hem de her gün her şeyin fotoğrafını çekiyoruz artık onlara da sıra gelsin diye gelen düşünme. Eskisi gibi daha az ve daha kararlı değil. Bunca çekilen fotoğaf ne olacak, nereye gidecek? Ben bunca arşivin içinde ne yapacağım diye bir sorunsal içindeyken aklıma gündelik, durduk yere çekilmiş fotoğrafları bu bloga yüklemek geldi. Hem blog güncellenmiş olur hem de öylesine çekilmiş fotoğraflar aslında bir anlamda arşiv olarak kalır burada, site ve hizmet devam ettiği sürece.
ARŞİV OLUŞTURMAK, ARŞİV PAYLAŞMAK
Belki o arada blog arayüzünü değiştirir güncellerim veya bu eski haliyle de kalır onu bilemiyorum; ama her gün bir yerlerde bir yerlerin çektiğim fotoğraflarını burada paylaşarak bir arşiv oluşturmak mantıklı geldi durduk yere, yıllar sonra eski bir blog kafasıyla. Bunca fotoğrafı sosyal medya hesaplarından paylaşamazsınız belki. Hatta belki bir paylaşır iki seri paylaşım yapar, devamını getiremez ve artık kitlenizi de sıkarsınız. Burada öyle bir sorun yok en azından.
Gün geçmiyor ki herhangi bir yer herhangi bir şekilde değişmesin. Yıllarca orada var olan bir şeyi çekmek de artık bir mantığa sığar hale geliyor bana göre. Bir anda çektiğiniz bir fotoğraf, çektiğiniz o şeyin aniden ortadan kalkmasıyla, değişmesiyle değerli bir hale gelebiliyor. Her şeyin hızlıca dönüştüğü ve şehir yapısı olarak da her an bir şeylerin değiştirildiği bir sistemde çekilmiş bu fotoğraflar da bir anlamda arşiv olarak kalabilir diye düşünüyorum. Tıpkı eski yazılarda da var olan diğer fotoğraflar gibi. Eskiden biraz bunu yapmışım zaten. Tekrar aklıma geldikçe devam ederim diye bir düşünce geldi.
VE HAYDARPAŞA... YEİNDEN
Elbette standardı ve yayın-blog algısını bozmadan bir Haydarpaşa görüntüsüyle başlıyoruz. Aralık 2024 tarihli bir Haydarpaşa fotoğrafı. Elbette vapurda, oradan geçerken çekildi. Blogda biraz gezinip eski yazılarda da sıkça Haydarpaşa'ya rastlayabilirsiniz. Bu fotoğrafların ortak özelliği, genelde Haydarpaşa'nın hep bir inşaat halinde olması denebilir, ön yüzünde özellikle. Arşivimde "en fazla neyin fotoğrafı var?" diye sorulursa sanırım Haydarpaşa derim. Tadilata başlamadan önceki son zamanlarından biraz varsa da sonrasında hep bu inşaat hali, hep bu hasta ve bitkin düşmüş ama var olmak için çaba gösteren bir Haydarpaşa.
Sonrasında da yine vapurdayken bir Beşiktaş - Kadıköy vapurundan etraftakileri çekme hali... Herkesin de yapabileceği gibi.
Vapurda geçerken en sevdiğim görüntülerden biri de Haydarpaşa'nın orada bulunan portun civarında terk edilmiş halde duran eski tahıl silosu ve yanındaki kırık dökük duran yapılar. Bazen içinde köpekler görünüyor. Bazen de birileri gidip duvarlara grafiti tarzı bir şeyler de çiziyor olmalı ki duvardaki yazılar taze duruyor. Detaylı başka fotoğrafları ilerleyen sırada başka yazılarda ayrıca fotoğraflarıyla paylaşırım.
Vapurları takip eden İstanbul'a özgü martıları da unutmamak gerek. Vapur yolculuğunu ve boğazı süsleyen İstanbul kuşları onlar. O kadar pisliğin arasında nasıl bu denli beyaz kalabiliyorlar hep merak etmişimdir.
Eh, vapur Kadıköy İskelesi'ne yaklaşıyor. Bir anlamda arşiv tam olarak bu fotoğraf aslında. Yazının başında da ne demek istediğim bu fotoğrafta daha iyi anlaşılabilir. Arkada Kadıköy Rıhtım'daki o Haldun Taner Sahnesi binası var. Tadilatta. 2021 yılında başlayan tadilat devam ediyor ve bir arşiv fotoğrafı olarak burada. Elbette elimde tadilata başlamadan önce de buna benzer açıdan çokça fotoğraf var. Tadilat haliyle Haldun Taner Sahnesi, şu ara böyle görünmekte, Aralık 2024 tarihiyle.
Ve vapurda giderken şöyle bir açıdan görüntü de paylaşayım. Her yerin tadilatta ve tamiratta olduğu manzarayla arkada hastane ve önde bir tekne. Vapur sallantısından olsa gerek pek de özenmeden doğru düzgün kadraj kuralı yapmadan çekilmiş birkaç görselden biri bu da. Haliye amaç biraz da belge niteliği, biraz arşiv. Varsın dursun. Sonraki yazıda bakalım ben nerede olacağım ve nereyi çekeceğim bakacağız. Haliyle peşinden de orayı yazıp paylaşacağım. Şimdilik bilemiyorum. Sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder