
Başka bir yolculuğa çıktım. Otobüsteydim. Yağmur yağıyordu. Şu
âna kadar böyle bir şeyin olacağını fark etmemiştim. Oldu. Yağmurun cama vuran
damlaları sesleniyordu bana. O kadar farklı yerlerde bulunmuş olmama rağmen,
hiçbir ses duymamıştım. Ama bu sefer oldu. Bana bir şeyleri anlatmaya
çalışıyordu. Başımı dayadım cama ve geçtiğim yolları izlemeye başladım.
Yağmurun camdaki görüntüsü ile yolu görmeye çalıştım. Cama vuruyordu yağmur ve
sesi de geliyordu. Bir süre bu şekilde durduktan sonra işte o zaman anladım. Söylüyordu.
Yağmur, otobüsün camına vuruyor ve bana sesleniyordu.
O dedi, bu dedi, şu dedi. Derin düşüncelere aldı götürdü.
Sorgulamamı istedi, düşünmeme zorladı. Aklımdaki her türlü bağlantıyı iyi
kurmam gerektiğini söyledi. Hatta kurdum da. Evet, hem de kendimden başka
duyduğum bir varlığın sesiydi bu; yağmurun. Karşılıklı konuşuyorduk. Bana
benden, senden, ondan bahsetti. Cama vurdu yağmurun; ama sen henüz yoktun.
Sorgulatan yağmurun içinde kıyıdan köşeden yaklaşıyordun. Ben ve o hep vardı
oysa. Hele ben, hep yanlışların içinde yol alıyordu şimdiye kadar… Sen yokken.
Aslında bunu sadece ben düşünüyormuşum, büyütüyormuşum.
Çünkü sen değil de asıl o ve ben önemli olan yerdeymişiz. Cama vuran her
damlada farklı şeyler anlatıyordu yağmur. Karıştırıyordum. O kadar çok konu ve
düşünce birikti ki, yetişememeye başladım. Gözlerim cama vuran yağmur tanelerindeydi.
Sonra birden bana yola bakmam gerektiğini söyledi. Böylece parçaların
kalabalığından kurtulacak, suların arkasındaki yola bakacaktım. Bu şekilde de
yağmur tanelerini yakından ama bütün görecektim. -ya da en azından bir kısmını.
Yakınımdaki şeyleri anlamam için, yakınımdakinden uzaklaşmadan daha genel nasıl
bakılır, bana onu öğretti. Bu şekilde hem yağmurun söylediklerini daha net
anlayabiliyor hem de yağmurun kendisini de sorgulayabiliyordum. Bunu yine
yağmur söyledi. Bu şekilde hissetme gücümdeki yanılgılar aza iniyormuş. Yine o
dedi.
Yolculuk bitmiş, yağmur veda ederek benden ayrılmıştı. Ben
ise net olan parçalarla, bütüne de net olarak bakabilmeyi öğrendiğimden dolayı,
yanılgıların olmayışından mutluydum. Sonrasında bunu yaşadım ve gördüm. Doğru
bir sesti yağmurun sesi. Bana; benden başka, benim gibi seslenen oydu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder