BAĞLANTILAR

1 Ekim 2012 Pazartesi

Yolda Olmak!..

İnsan aslında ince bir çizginin üzerindedir. Hem bir yol misali hayatı vardır, hem de gerçekten yolda olmak yaşamı duyumsatır. Yaşamımız kendi yolunda gidedursun, bizler de yola çıkalım. Her daim bir yolculukta olmalı.

Yolda olmak bize çok şey anlatır.

Yolda olmakla akıl, yoldan bir şeyler alır. Yolda olmak sorgulatır.
Yolda olmak, imgeler ve düşünceler denizinde yüzmeyi öğretir. Boğulma tehlikeleri yaşatır, ama yolda olmaya devam edeni asla yok etmez. Öğretir.
Yolda olmak anlatır. Acıtır. Yaşatır.

Teknoloji toplumlu, iletişimsiz şehir yaşamlarında, bu toplumdan uzaklık sağlayıp gerçekleri gösterir.
Yolda olmak, dünyaya temas etmektir. Acıdır ve tatlıdır. Yağmuru ve karı görüp yaşamaktır. Yaprakların çıtırtılarında yürümektir. Yolda olmak insanları sevmektir, onlara güvenmektir.

Soğuk ilişkiler diyarından uzakta, insanların sevgisi ile doğanın varlığı ile gerçekleri algılamaktır.
Yolda olmak, doğaya saygı duymaktır. İnsan olduğunu hissetmek, varlığını hissederek yaşamaktır. Çünkü yolda olmak, her şeyi tüm geçekliği ve çıplaklığıyla yaşamaktır.

Yolda olmak evreni, dünyayı, doğayı, mistik olanı hissetmektir. Yolda olmak inancı belirlemektir. Olanı tek başına ama tüm kalabalığıyla bilmektir. Ayakkabın, çantan ve belki şapkanla. Belki sadece üstündeki üç beş şeyle…

Yolda olmak tekerleğin dönmediği, radyasyonsuz ve yapmacık ışıkların olmadığı şehir karmaşasından uzakta bulunmaktır.

Çünkü bu şekilde yolda olmak, salt varlığı hissetmek, yaşamak; hayatı ve kişinin kendisini duyumsamasıdır.

Ya da her şey tek bir bütündür. Yolda olmak, aslında yolda olmaktır!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder