
Günümüzün ve dolayısıyla çağdaş Türk edebiyatının başarılı kalemlerinden Yekta Kopan'ın yeni romanı "Aile Çay Bahçesi" yayınlandı. Aslında Yekta Kopan bildiğimiz gibi daha çok öykücülüğü ile ön plana çıkan bir yazar. Sanırım bu ikinci romanı. İlki 2004 yılında "İçimde Kim Var" adıyla yayınlanmış.
Yakın bir zaman önce NTV'deki "Gece Gündüz" programı ile yolları ayrılan Yekta Kopan'ın bu yeni kitabı, ekim ayı başlar başlamaz kitapçılarda yerini aldı. Ben de çıktıktan bir gün sonra hemen kitabı aldım. Kitabın detaylarına hiç bakmamıştım. "Yekta Kopan'ın yeni kitabı çıkmış, hemen gidip alayım." oldu benimki. Öyküdür diye düşünmüştüm, alırken gördüm ki, öykü değilmiş. Öykü geleneğinden gelen yazarların romanlarını okumak da ayrı bir güzeldir tabii. Çünkü öykülerindeki o yoğunlaşmayı, romanlarına aktarmakta daha başarılı oluyorlar.
Kısa bir roman, 144 sayfa. Tabii ki fiziksel boyutları olarak. Bir romanın kısa olması, içinin binlerce sayfalık genişlikte olmasını engellemez elbet! Bir de dediğim gibi, öykücü gelenekten gelen yazarlarda bu yoğunluk daha belirgindir.
Çok belirgin bir ayrım yapmam, ama öyküyü her zaman daha çok sevmişimdir. Yekta Kopan da aslında bir öykü yazarı bana göre. Onu öyküleriyle tanıdım. Çağdaş yazınımız için güçlü bir kalem olduğu artık yadsınamaz. Yeni romanı "Aile Çay Bahçesi" de yine kalemini ve düşüncelerini ustaca harmanladığı başarılı bir kitap.
Yekta Kopan'ın popüler ve güçlü bir kalem olmasının nedeni bana göre -medyayı bir kenara bırakalım- sade, ayrıca anlaşılır bir dil kullanmasıdır. Çağdaş yazınımızda, sadelikle ve özenle birleştirilmiş parçaların biçimsel yapısı onun en büyük artısıdır. Parçalar ile bütünü gösterme özelliği, özenle seçilmiş sade Türkçesi sayesinde çoğu zaman başarılı bir sonuca götürür bizi. Öykülerindeki ve bu romanındaki izlekleri düşünürken, bu izlekleri bize sunduğu parçalardan çıkarmaya çalışırken, bize yol gösteren imgeleri bir yerlerde -kimi zaman açıkça- sunmaktadır.
Belki de bu yazarın bir oyunudur!.. Bize gösterdiği farklı imgelerle, parçalarla, bizden asıl izlekleri gizliyordur da. Şu âna kadarki başlıca izlekler belki de farklı olanlardı; bunu bilemeyiz. Bu durum, yazarın kalemini kullanma derecesine bağlıdır. Ancak, Yekta Kopan'ın kitaplarında herkesin kendine göre çıkarabileceği, birbiri ardına gizlenmiş veya birbirinin ardından gelen farklı katmanlarda izlekler bulunabilir.
"Aile Çay Bahçesi". Romanın ana karakteri Müzeyyen. Sürpriz Çiğdem. Müzeyyen'in annesi, babası, babaannesi, en yakın arkadaşı ve birkaç karakter daha. Elbette romanın içeriğinden ya da içeriğine yönelik bir şeylerden bahsetmem ve bahsedemem. Hem roman yeni çıktığı için hem de okumayanların kitap üzerine olan düşüncelerini değiştirp etkilememek için. E öyle ya, sonuçta bu kitabı okuyanlar, dış etkenler olmadan okursa daha özgün sonuca ve düşüncelere varacaklardır ilk turda.
Şunu söyleyebilirim ki bu fiziksel olarak kısa olan romanda, son zamanlarda okuduğum en başarılı kadın karakter hayatımıza giriyor. Karakter öyle güzel çözülerek bize sunuluyor ki, biraz ilerledikten sonra artık karakterin nasıl düşünebileceğini siz de kestirebiliyorsunuz. Romandaki ana karakterin psikolojisi çok güçlü bir şekilde bize sunuluyor.
Sanırım kitap üzerine olan ilk röportajdı, 4 Ekim 2013 Cuma günkü Radikal gazetesinin eki Radikal Kitap'ta da bahsedilmişti: Bir aile kurumunun iyi görünen yüzünün ardındaki mutsuzluğunu, ana karakter Müzeyyen üzerinden anlatması ile başlıyordu yazı. Radikal Kitap'ta, kitabın adının tesadüf olmadığı da belirtiliyordu hemen başlarda. Elbette; kitabın adının "Aile Çay Bahçesi" olması, anlattığı kurum ile -aile, temsil ettiği imgesel bütünlüğün bir anlamda göstergesi aslında. Roman buna benzer fiziksel ve imgesel yapıyı bize birkaç yerde sunuyor. Bütünü, bütünün parçalarını ve tabii ki romandaki imgelere göre temsiliyetlerini...

Daha yukarıda belirttiğim gibi, parçaların bize sunulmasıyla bizler de bütünü bulmaya çalışıyoruz. "Aile Çay Bahçesi" adının bütünsel olarak temsil ettiği imgeyle, tablonun tam olarak bütününü görürüz. Ancak anlatıcı ana karaktere, yani detaya indiğimizde, aile kurumunun içinde -iyi olarak- bilinenden farklı yönde sorunlar olduğunu görürüz. İşte romanın adının da taşıdığı imge burada devreye giriyor. Georges Seurat'nın noktacılık tekniği ile yaptığı "Les Poseuses" adlı tablosunda detaya indiğimizde, romandaki tabiriyle noktalardan oluştuğunu görüyoruz -belki küçük olayları. Yani o noktalar bir bütünü oluşturuyor. Tıpkı bütünsel olarak ya da genelden baktığımızda "Aile Çay Bahçesi"ni gördüğümüz gibi, noktalardan oluşan tabloya da bütünden bakınca aynı şekilde o bütünü görürüz. Daha da ileri gidilirse, belki de aile çay bahçesini de görebiliriz!..

Okurken su gibi akıp giden bir biçimde bir anda bitireceksiniz kitabı, eminim. Ne diyeyim, kitap yandaki reklamda gördüğümüz kadar kalın olmasa da, o reklamdaki kalınlıktan daha fazlasını sunuyor aslında.
Yekta KOPAN - "Aile Çay Bahçesi"
Can Yayınları - Ekim 2013
Etiket Fiyatı: 10 TL
Ben de kitabı yeni okudum, gerçekten benim de etkilendiğim bir kitap oldu, yazınız harika bir inceleme yazısı olmuş keyifle okudum, elinize sağlık.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın.
Sil